Kalın duvarlar örüyorum yorgun ve can çekişen kalbimin etrafına.. Duvarlar örüyorum ki artık biri daha gelip vuramasın hançerini, taşlayamasın, incitemesin daha fazla.. Bir kez daha kaldıramaz çünkü bu yürek.. Öylesine yoruldu ki, öylesine yorgun ki, öylesine bitkin.. Artık atmak kan pompalamak hadi devam et yaşamaya demek bir anlam ifade etmiyor ona, sadece alışkanlık.. Ne arkadaş ne dost ne aşk.. Yok artık hiçbir yeni kapı hiçkimseye.. Giriş yok artık.. Dostlarım da belli arkadaşlarım da ilelebet aşık kalacağım tek kadın da..
O yüzden bu duvarlar bana rahat nefes alabilmem için fırsat veriyor..
Yoruldum, sıkıldım, bıktım artık.. Çaresizlik.. Yapabilecek bir şey kalmadı, elimden gelen herşeyi yaptım, artık gücüm tükendi. Son darbeyi de sen vurdun zaten, iyi bir arkadaşsın dedin. Bundan sonra da artık yok, bitti benim için aşk defteri, son sayfasında senin adın yazılı kaldı. Bundan sonra başka sayfa yok, başka kimsenin adı yok. Bitti.. Seninle kapandı herşey. Senin ismin var yığıtın en üstünde, ve bundan sonra kimse olmayacak hayatımda, kimseyi almayacağım hayatıma.
Arkadaşlarımın dediği gibi bir başkası gelebilir belki de onunla mutlu olabilirim ama artık ben yoruldum, sıkıldım, bezdim, bu hayattan bıktım.. Daha fazlasını istemiyorum, bir başkasını kaldıramam.. Bir daha deneyemem, aynı stresleri aynı riskleri bir daha alamam.. Kalbim çok darbe aldı ve şu anda çok yaralı, hala kanıyor en son saplanın hançerin darbesiyle, çıkaramadım bile hançeri, kan kaybından bir anda ölmek istemiyorum, hayat güzel diyorum bir yandan, bir yandan da yavaş yavaş ölüyorum, üzerinde senin adının yazdığı bir hançerse kalbimde paslanmakta zaman içinde.. Ama çıkaramıyorum hançeri, hala duruyor orada.. Ve ben bu yaralı kalbimin, bir başkası tarafından bir kez daha yaralanması ihtimaline bile dayanamıyorum, bu riski göze alamam.. Bu yüzden de yaralı kalbimin etrafına kalın duvarlar örüyorum.. Hiç kimsenin aşmaya cesaret edemeyeceği, kimsenin yıkamayacağı, kapısı girişi olmayan bir duvar örüyorum, kale inşa ediyorum, güneş bile çok az girebiliyor içeriye, çok karanlık sadece yaralı kalbimin sesi duyulabiliyor, yavaşça atışının sesi.. Güçsüz ürkek atışları.. Belki de bir daha atmayacak asla..
2 Aralık 2009 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder